
Kendini sevmek nasıl olur bilmiyor(d)um ben,
Ne yaparsa kendini sevmiş olur ki insan?
Kendini beğenmekten başka bir şey olsa gerek kendini sevmek.
“SEV KENDİNİ” yazısını okumaya devam etBir Yaşam Günlüğü
Kendini sevmek nasıl olur bilmiyor(d)um ben,
Ne yaparsa kendini sevmiş olur ki insan?
Kendini beğenmekten başka bir şey olsa gerek kendini sevmek.
“SEV KENDİNİ” yazısını okumaya devam etDeğişmekle gelişmek arasında ki farkı anlayamamış olmaktan hâsıl olan bir sitem, bir kabullenememe hali var insanın.
Oysa dün görmezden geldiğin şeye bugün tahammül dahi edemiyor olabilirsin, dün güldüğün şeyi bugün saçma bulabilir, dün üzüldüğün şey bugün gündemin dahi olmayabilir. Önemli olan, bir kapıdan çıkarken arkanda neyin kalması, yanına neyi alman gerektiği konusunda isabetli olman, güç kazandıkça görgünün değerini düşürmemen. İnsan sadece büyüyen değil, duygularıyla, doğru ve yanlışlarıyla, zaafları ve güçlenen yanlarıyla gelişen de bir varlıktır.
“MESELE GELİŞEREK DEĞİŞMEK…” yazısını okumaya devam etBailey, “En çok yaşayan, en çok düşünendir” der. James Allen de aynı manayı, hareket, düşüncenin tomurcuklanması; neşe veya keder, onun meyvesidir. Ve insan, böyle kendi eseri olan acı-tatlı meyvelerle yaşar.” şeklinde ifade eder.
“BİR YOLCULUĞUN SERENCAMESİNDE DÜŞÜNME BOYUTU VE ÜSLUP” yazısını okumaya devam etAcının tarafı olmadığını savunan mı, acıyı kendinden olmayana mübah gören mi?
Kaynağı acı olan bir durum zaten besin değeri taşımaz da kullanıldığı hali ile ele alacak olursak, gördüğü, duyduğu, bildiği bir acı karşısında duyarsız kalamayan, görmezden gelemeyen, yok sayamayan ve en az acının muhatabı kadar yoğun yaşayan birinin duygu durumu ve ruh halini tahayyül etmek zor olmasa gerek.
Yalnızlığın, kimsesizlik olmayan yanını seviyor oluşum, ucuz bir yakınma ya da ansızın gelişen bir durum değil. Bunun nasıl zamana yayıldığını ve ruhuma musallat olduğunu fark ettiğimde şekva etmemeyi de öğrendim.
“YALNIZLIĞIN SENFONİSİ” yazısını okumaya devam etSesinizin kulaklara hislerinizin gönüllere sığmadığı zamanlarda yazmak, duyguların kayıt altına alınmasıdır.
“BEŞİNCİ MEVSİM” yazısını okumaya devam et‘Aramızdaki temel fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun.’ Peki sen ne görüyorsun? İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.’
(Seranad , Zülfü Livaneli)