
Kendini sevmek nasıl olur bilmiyor(d)um ben,
Ne yaparsa kendini sevmiş olur ki insan?
Kendini beğenmekten başka bir şey olsa gerek kendini sevmek.
“SEV KENDİNİ” yazısını okumaya devam etBir Yaşam Günlüğü
Kendini sevmek nasıl olur bilmiyor(d)um ben,
Ne yaparsa kendini sevmiş olur ki insan?
Kendini beğenmekten başka bir şey olsa gerek kendini sevmek.
“SEV KENDİNİ” yazısını okumaya devam etBailey, “En çok yaşayan, en çok düşünendir” der. James Allen de aynı manayı, hareket, düşüncenin tomurcuklanması; neşe veya keder, onun meyvesidir. Ve insan, böyle kendi eseri olan acı-tatlı meyvelerle yaşar.” şeklinde ifade eder.
“BİR YOLCULUĞUN SERENCAMESİNDE DÜŞÜNME BOYUTU VE ÜSLUP” yazısını okumaya devam etİbni-i Haldun’a atfedilen bu sözün ona ait olup olmadığı kesin değil. Mukaddime adlı eserinde sözü bu şekliyle okumasak bile anlatılmak istenen muhtevayı görüyoruz. Orta çağın büyük düşünür ve sosyoloğu olan İbn-i Haldun bu eserinde bize çevresel determinizmin en somut örneklerini gösteriyor.
“COĞRAFYA KADERDİR” yazısını okumaya devam etAcının tarafı olmadığını savunan mı, acıyı kendinden olmayana mübah gören mi?
Kaynağı acı olan bir durum zaten besin değeri taşımaz da kullanıldığı hali ile ele alacak olursak, gördüğü, duyduğu, bildiği bir acı karşısında duyarsız kalamayan, görmezden gelemeyen, yok sayamayan ve en az acının muhatabı kadar yoğun yaşayan birinin duygu durumu ve ruh halini tahayyül etmek zor olmasa gerek.
İnsansın kırılabilir, gücenebilir, pek tabii çocuklar gibi uluorta ağlayabilirsin de. İnsansın ve bir kalp taşıyorsun tam şuranda. Her şeyin karşısında güçlü, tastamam durman imkânsız. İnsansın kırılmak, ağlamak, düşmek, yolunu kaybetmek, hepsi insana özgüdür.
“İNSANA DAİR” yazısını okumaya devam etYalnızlığın, kimsesizlik olmayan yanını seviyor oluşum, ucuz bir yakınma ya da ansızın gelişen bir durum değil. Bunun nasıl zamana yayıldığını ve ruhuma musallat olduğunu fark ettiğimde şekva etmemeyi de öğrendim.
“YALNIZLIĞIN SENFONİSİ” yazısını okumaya devam etSesinizin kulaklara hislerinizin gönüllere sığmadığı zamanlarda yazmak, duyguların kayıt altına alınmasıdır.
“BEŞİNCİ MEVSİM” yazısını okumaya devam et‘Aramızdaki temel fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun.’ Peki sen ne görüyorsun? İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.’
(Seranad , Zülfü Livaneli)