MESELE GELİŞEREK DEĞİŞMEK…

Değişmekle gelişmek arasında ki farkı anlayamamış olmaktan hâsıl olan bir sitem, bir kabullenememe hali var insanın.

Oysa dün görmezden geldiğin şeye bugün tahammül dahi edemiyor olabilirsin, dün güldüğün şeyi bugün saçma bulabilir, dün üzüldüğün şey bugün gündemin dahi olmayabilir. Önemli olan, bir kapıdan çıkarken arkanda neyin kalması, yanına neyi alman gerektiği konusunda isabetli olman, güç kazandıkça görgünün değerini düşürmemen. İnsan sadece büyüyen değil, duygularıyla, doğru ve yanlışlarıyla, zaafları ve güçlenen yanlarıyla gelişen de bir varlıktır.

Bu değişmek değil olgunlaşmaktır hatta olması gerekendir. Fıtratın aslına uygunluk, var oluş amacının farkındalığıdır.

İnsan her yaşta nasıl aynı kalabilir? Neden aynı kalsın? Ve neden bu hali eleştirilmeye sebep olsun?  Aklıma gelen tek bir cevap var, değişim ve gelişimin sağladığı konforun bozulma endişesi ve o ana kadar tepki almamış, boyun eğilmemiş, sessiz kalınmamış, reddedilmemiş egosuna vurulan bir darbe gibi görülüyor olması.

Sıradanlaşan her halin her duygunun vasatlığına alışıldığı gibi anlamayı, düşünmeyi, değişmeyi, yüzleşmeyi, harekete geçmeyi gerektiren durumları da kabullenmek zor geliyor bazen.

Şahsi kanaatim şu ki; zihinsel ve fikirsel gelişimle desteklenmeyen fiziksel (statü) değişim, sığ bir düşünce sistemine hapsolmuş, ahlâkî tüm kavramların evrensel olarak değil kişisel olarak karşılık bulduğu bir haldir. Verdiğimiz tepkiler, kabullenemediğimiz durumlar ideolojik ya da inanç ayrımcılığı perspektifinden, zamana ve kişiye göre yapılıyorsa değişimden bahsedilebilir ama menfaate boyanmamış, duyarlı kisvesine bürünmemiş bir vicdani gelişimin gerisinde kaldığının göstergesidir. Oysa hakikat, hiçbir gözün görmediği yerde dahi görülebilecek kadar parlak, hiçbir kulağın duymadığı yerde duyulacak kadar gür, hiçbir gösterişe ihtiyaç duymayacak kadar da gerçektir…

Hem kişisel hem toplumsal olarak değişmesini istediğimiz, şikâyetçi olduğumuz konularda önce kendimizi geliştirmek hepimizin en asli görevi diye düşünüyorum. Bir kaynağa dayanan şikâyetlerimiz o zaman anlam, fikirlerimiz yine o zaman derinlik kazanacaktır.

Bu sayfayı açma sebebim, oğluma bir düşünce, fikir ve duygu arşivi oluşturmak ve ona bir notla bitirmek isterim;

Gelişimin renklendirdiği ruhun, düşüncelerin, duyguların, tepkilerin, tavırların estetik kazandığı bedenin ışığı, şüphesiz dışarıdan da görülür olmalı.  Kendini bulma yolculuğunda kimi zaman, insanlar ile ilkelerin arasında kalmış gibi hissedebilirsin, kalbinin terazisinde ağır gelen doğruluk ve adalet olsun. Hayatta kendine layık gördüğün yer, bir duruşun olduğu için değiştin diye eleştirip, esasında egolarının gölgesinde tutmak isteyenlerin yanı değil, duruşunu vicdan gelişiminin alameti görerek saygı duyanların, fikir dünyana katkı sağlayanların kıyısı olsun.

MESELE GELİŞEREK DEĞİŞMEK…” için 2 yorum

  1. Aslında çok iyi bildiğimiz lakin ego nefis ve bencilliğimizden dolayı görmezden geldiğimiz çok ciddi ve önemli bir konu
    Tam olmamışken insanlarıda oldurmaya çalışmak veya ham sofi gibi 2 rekat namaz kılıp kılmayanları kafir gibi görmek aslında tam bir gelişime ulaşamadığımızın birinci göstergesidir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s